18 Şubat 2013 Pazartesi

Küçük bir hatırlatma

Selamlar,

Blogu açtığım kısa süre içerisinde 3 defa telefon aldım. Bunların iki tanesi matbaa mücellithanelerinde yapılacak işlerle ilgiliydi. Arayan arkadaşlara durumu açıkladım ancak burada da paylaşma gereği duydum.

Yaptığım iş, matbaa mücellithaneleriyle ilgili değildir. El yapımı kitap, defter ciltleme ve tamiratıyla ilgileniyorum. Matbaa konuları olan kırım-katlama, kapak takma, takoz-kuş gözü, spiral ciltleme, mekanize amerikan dikiş, tel dikiş, traşlama, perforaj-pilyaj ve benzeri konularla ilgili yardımcı olamıyorum.

Yine de ilginize çok teşekkür ederim.


1 Şubat 2013 Cuma

Eskiler


Madem başladık, yenilerden önce sahiplerine ulaştırdığım eskilerden örneklerle başlayalım:)


 Bu, 15 adet 2mm kalınlığında mukavva parçadan oluşan bir mektup :)

 Üzerindeki kedi çizimi aydınger ile kopyalanıp kapağa çizildi.
Elma, defter sahibiyle aramızda ufak bir şaka :)







Genel tercihim köşebent kullanmaktan yana, ancak tercihe bağlı olarak eklemeyebilirim.


 Bu ilk satılan, ilk göz ağrım :)


İç kapağı, rastgele suluboya ile renklendirildi

 Küçük bir mesaj kutusu



Fotokitap da yapıyorum, ebatlar ve fiyatlar için bana ulaşın lütfen.

Mücellit, mücellithane ne demektir, mücellit ne iş yapar?

Herkese selam,

Uzunca bir zamandır çizimlere ve öteki bloğuma ara vermiştim. Şimdi bunun nedenini açıklama zamanı geldi:) Bir süredir mücellitlik üzerine yoğunlaştım. 4 yıl kadar önce ucundan kıyısından öğrenmiştim kitap ciltlemeyi, defter yapmayı. Ancak emekleme dönemi gibi birşeydi o zamanlar.

Epeyce deneme-yanılma, tecrübe kazanma, birkaç ustanın yanında durup işin püf noktalarını öğrenmeden sonra evimde (hatta odamda) kendi mücellithanemi açma zamanı geldiği kanaatine vardım:)

Herhangi bir ekonomik beklentim yok, genelde ya sipariş usulü ya da boş bulduğum zamanlarda uğraşıyorum. Eh, satıldıkları zaman da sevinmiyorum desem yalan olur :)

Madem bu kadar uğraşıyorum, emek ediyorum, tanıtmak da lazım değil mi? Bu nedenle bir yan blog açmaya kadar verdim ve mücellithane böylece doğdu.

Tabi ki internetten bu zanaat (hatta sanat) ile ilgili birçok bilgi edinilebilir. Ancak madem böyle bir blog açtım, kısa bir açıklama yapmak isterim, fazla ayrıntıya girmeden tabi. Mücellit, mücellithane ne demektir, ne iş yapar?

Mücellit, Arapça kökenli bir kelimedir, Türkçe'ye ciltçi olarak geçmiştir. Biliyorsunuz ki matbaanın icadından önce dini, ilmi birçok eser el yazması olarak çoğaltılmaktaydı. Cilt, bu sayfaların dağılmasını, zedelenmesini, bükülmesini ve kirlenmesini önlemek ihtiyacından doğmuştur. Cilt, sayfaları koruyan bir çeşit kabuktur.

Orta Asya ve Çin'de başladığı ve burdan dünyaya yayıldığı söylenir. Bulunan ilk cilt örnekleri buralardan çıkarılmıştır. Önceleri bir zanaat olarak kabul edilen ciltçilik, daha sonra Osmanlı Devleti ve Türkler ile bir sanata dönüşmüştür. Bu dönüşüm muhtemelen sayfa içerikleri bu kadar değerliyken, alelade bir kabukla korunmak istenmemesinden doğmuştur. Özellikle İslami kitapların kapaklarında bu ince işçiliğin örneklerini görmek mümkündür. Çeşitli cilt şekillerinin, farklı malzemelerin kullanılması bu Osmanlı dönemine denk gelir.Cilt çeşitleri ve örnekleri için kendi araştırmalarımı ara ara yayınlayacağım.

İşte mücellit, bu ciltleme işini yapan kişiye denir. Tabi ki bir usta olduğumu ima etmek amacında değilim, hatta kimseden el almadığım için bu işte herhangi bir kıdemim olmadığını da belirtmek isterim. benimki sadece kendi çabamla öğrendiğim ufak tefek püf noktalardan oluşuyor.

Mücellit, kitap, defter cildi yapan kimse dedik, mücellithane ise bu kişinin atölyesidir. Matbaanın ve teknolojinin gelişmesiyle mücellitlik çok farklı yönlere yönelmiştir. Özellikle mekanizasyondaki teknolojinin gelişmesi bu el sanatını yok olma seviyesine kadar getirmiştir. Cildin dikiminden, kapağının takılmasına ve kapak süslerine varana kadar herşey birkaç makinenin yardımıyla yapılabilmektedir. Bu el sanatını eski usüllerle uygulayan çok az usta kalmıştır. Sağlıklı bir yaşam diliyorum kendilerine, çünkü gerçekten bizler için bir kültür varlığı konumundalar ve bu sanatın son temsilcileri haline geldiler.

Dedim ya benimki sadece bir uğraş, ancak bende yaptığım ciltlerde herhangi bir mekanik ya da elektronik alet kullanmıyorum. Kağıtların dikiminden kapaklarına kadar herşeyi el ile yapıyorum ki böyle makineler zaten benim odama sığmayacak kadar büyükler :)

Eski kitapları onarıyorum, defter yapıyorum, özel tasarımlar çıkartıyorum. Hammaddesi kağıt olan aklınıza gelebilecek hertürlü şeyi yapıyorum ve satışa sunuyorum. Satın almak, tamir ettirmek istediğiniz kitaplarınız, defterleriniz varsa veya özel birşeyler sipariş etmek isterseniz bana codemirci@gmail.com e-posta adresimden veya buraya yorum yazarak ulaşabilirsiniz. Ancak size ulaşabilmem için mail adresinizi veya telefon numaranızı bırakmayı unutmayın lütfen.

Haydi gazamız mübarek olsun...